Teknolojiyi kullanıyorum o halde varım

11-07-18 vrlab 0 comment

Deniz Yenğin: “Teknolojiyi kullanıyorum o halde varım”

Her yeni olanın eskime süreci, eski olanın da yenileşme süreci olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Yenğin, “5 milyar insan mobil teknoloji kullanıyor. 3 milyarı mobil teknolojiyi kullanarak internete bağlanıyor. Düşünüyorum o halde varım sözü şimdi yerini, teknolojiyi kullanıyorum o halde varıma bıraktı” dedi.

Link: https://goo.gl/AHCgkr

 

Habertürk Gazetesi’nin kapatılmasının ardından sosyal medyada tartışılan ve pek çok ankete konu olup, yazarları köşelerinde ikiye ayıran yeni medya mı, geleneksel medya mı? Tartışmaları sürüyor. Doç. Dr. Yenğin: ”Geleneksel medyada bugün yaşanan olay yarın okunuyor. Ama tüketiciler dijital çağın verdiği imkânlarla, olayları anında görüp okuyorlar. Anında okudukları haberleri, yarın görmek istemiyorlar.”

“Bu zorunlu bir geçiş asla kaçamayız”

Yeni medyanın geleneksel medyaya göre daha hızlı ve kolay tüketilir olduğunu savunan Doç. Dr. Yenğin, şunları söyledi: “ Artık dijital çağı reddetme şansımız yok. Bu zorunlu geçişten asla kaçamayız. 5 milyar insan, yeni medyaya geçiş döneminde mobil teknoloji kullanıyor. 3 milyarı mobil teknolojiyi kullanarak internete bağlanıyor. Anlık tüketim söz konusu olduğu için, mekân sıkıntısı olmadan haberi rahat ve hızlı bir şekilde yürütmek mümkün. Geleneksel medyada bugün üretilen haber yarın okunuyor. Ama tüketiciler anında okudukları haberleri yarın tekrar görmek istemiyor. Bu bağlamda geleneksel yayın yapan gazeteler kendini yenilemek geliştirmek dijital çağa uydurmak zorunda kalıyor. Habertürk Gazetesi’nin kapanma durumu olağan bir süreç. Bu böyle devam edebilir.”

“Bankacılık işlemleri de dijitalleşti”

Bankacılık sisteminde de kullanıcıların dijital bankacılığı tercih ettiğini vurgulayan Yenğin, “ Bankalar kendilerini yeniledi. Eskiden EFT işlemi elden yapılırken para alınırdı. Online kullanımları teşvik etmek amacıyla bu para kesildi. Online işlemlerde ücret alınmıyor. Böylece çoğu kullanıcı internet aracılığıyla, telefonlarıyla tüm işlemelerini kolayca ve hızlı bir biçimde halledebiliyor” dedi.

“Reklamlarda kendini güncellemeli yeniliğe uyumlu olmalı”

Yeni medya, kendi içinde her şeyi ağ bağlantısı ve sanal etkileşim özellikleriyle güncelliyor. Sürekli yenileniyor ve değişiyor. Bu durumda geleneksel medyada kendini yenileyip geliştirerek reklamlarında aynı güncelleştirmeleri yapması gerektiğinin önemli olduğunu söyleyen Yenğin reklam faaliyetleriyle ilgili şunları kaydetti: “Geleneksel medya kendini yenilemek zorunda olduğu kadar reklamlar da aynı yenilemenin olması gerekiyor.  Artık insanlar, olağan yayın akışı içerisindeki programları tüketmek istemiyor. Bunu yerine kendi seçtikleri sosyal medya kanalları üzerinden hem dijital üretimi sağlıyor hem de tüketimi gerçekleşiyor.  İnsanlar, sosyal yaşamlarındaki anahtar kelimelerle ilgili tüketimler gerçekleştiriyorlar. Spor, ekonomi, kültür sanat ve birçok konu hakkında arama yapıyorlar. 8 yaşındaki oğlum, eskiden televizyonda çizgi film izliyordu. Fakat yeni medyanın artmasıyla birlikte artık sosyal medya kanalları üzerinden oyunlar ve karakterlerle ilgili araştırma ve incelemelerde bulunuyor.”

 “Z kuşağı dijital çağın çocukları”

Şu anda önümüzde bulunan kuşak z kuşağı olup, bu kuşağın çocukları dijital çağ ile büyüyen istedikleri oyuna, habere ve daha birçok bilgiye anında ulaşmayı hedefleyen z kuşağı var. Bunlar dijital büyüyen çocuklar olduğu için istedikleri her şeye anında ulaşmayı hedefliyorlar. Böylece reklamlar da kendilerini güncelliyor. Programların, oyunların, videoların içerisine reklamlar yerleştiriliyor. Reklamlar sosyal ağlarda paylaşımları yapılmış içeriklerin içine de veriliyor diye konuşarak özetle günümüzde artık dijital medyanın kaçınılmaz olduğunu geleneksel medyanın yerini yeni medya alacağını açıklamış oldu.

Geleneksel medya mı yeni medya mı?

İstanbul Aydın Üniversitesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı bölümü mezunu Burçin Köse , “Sabah kalkınca ilk işim telefona bakmak oluyor. Haberleri telefondan okuyorum. Bu da her şeyin tamamen dijitalleştiğinin bir kanıtı. İletişimin sürekli gelişip yenilendiğini gördüğüm için yeni medyayı tercih ediyorum” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Haber Ajansı’nda muhabirlik yapan, Ayşe Sema Sayar ve Başak Nur Gökçam, “Haberleri yazan muhabirler olarak yazdıklarımızı gazetede görmek dokunmak çok daha farklı. Kısa videolarla izleyip geçiştirilen haberler yerine yazılanları elimize aldığımız, altını çizdiğimiz ya da saklayabileceğimiz, kağıda basılı geleneksel medyayı tercih ediyoruz” diye konuştular.